15 Şubat 2011 Salı

TAYYAR RAHMİYE

Rahmiye Hanım, Osmaniye ilçesine bağlı Kaypak Nahiyesi, Raziyeler (Kayalı) köyünün kanlı geçit mahallesinde 1890 yılında doğdu. Babası Köse Abdullah, anası Haticedir. Eşe ve Elif adında iki ablası vardı. Kendisinden küçük, Meryem adındaki kız kardeşi, Osmaniye'de evlenmiş, erkek kardeşi Mustafa ise Raziyeler köyünde kalmıştır. Rahmiye hanım, önce Demiralioğlu İbrahim ile evlenmiştir. Bu evlilikten iki kızı vardır. İbrahim'den ayrılan Rahmiye, ikinci evliliğini Vız Ali adında birisi ile yapmış bu koca- dan olan iki oğlu ölmüşlerdir.
Rahmiye hanımı tanıyanlar onu şöyle anlatırlar: Orta boylu, normal yapıda, esmer tenli, ela gözlüdür. Başına , agil veya sırmalı pusu sarardı. Sırtında Maraş abası vardı. Kara şalvar giyer, göğsüne fişeklik takardı. Omzunda Alman filintası denen tüfeğini taşırdı. Ayağına ipli çarık veya yemeni giyerdi. Kıyafeti ile bir erkekten farksızdı. Genellikle atlı gezerdi. Beden yapısı bakımından güçlü, kuvvetli idi. Onun bu durumunu bilenler, "taşı sıksa suyunu çıkarır" demişlerdir. Kendisini vatana ve millete adamıştı. Şu sözlerini kendisini tanıyanlar unutamamıştır: "Allah bana nusret verse yalnız başıma düşmanı kırarım. Ölürsem şehit, kalırsam gaziyim." Osmaniye çete savaşlarına damgasını vuran Rahmiye hanım davranışlarıyla erkek arkadaşlarına örnek olurdu. Çarpışmalara girmekten kaçınan silah arkadaşlarına cesaret verici sözler söylerdi,.
Rahmiye Hanım, Fransızların işkence ve tazyiklerine tahammül edemeyerek Hüseyin Ağa’nın Milli Kuvvetlerine on başı rütbesiyle gönüllü olarak iltihak etmiştir. Başlıca görevi, keşif ve cephe gerisinde kundakçılık yapmaktı. Osmaniye yakınındaki demiryolu tünelini o patlatmıştı ve bölgedeki düşmanın cephane ikmalini büyük sekteye uğratmıştı 
Hasanbeyli civarında icra edilen taarruza müfrezesiyle fiilen iştirak etmiştir... 
Bu çarpışmada Fransızlardan 80 tüfek ve 2 makineli tüfek alınmıştır. Çarpışmada bazı arkadaşları arkada kalmıştı. Milli kuvvetler derhal gidip onları kurtarmış ve bu kahramanca hareketinden dolayı Rahmiye Hanım’a “Tayyar” (uçan) nâmı verilmiştir.
Beş Ağustos 1920’de Osmaniye'nin Alibeyli mahallesinden Hacı Ökkeş Ağa'nın damında Fransız bayrağı dalgalanıyordu. Çünkü burasını düşmangüçleri Karargah olarak kullanmakta idi içlerinde Rahmiye hanımın da bulunduğu müfrezeye, bu karargahın düşman elinden kurtarılması görevi verilmişti. Müfreze 70-80 kişiden oluşuyordu. Bu kişilerden adları bilinenler şunlardır : Hayta Hüseyin ve arkadaşları, Yaveriye çetesi mensupları, Yastı Kelle, Ali Kılıç, Mamık Hüseyin, Kadir Çavuş, Muhammed Hoca, Nacar Ökkeş, Borazan Mehmed, Hacı Ali Ağaoğulları Ali ve Ahmed, Ali Bekir oğlu Ahmed 
Kurtarma hareketi başlamadan önce Rahmiye onbaşı erkek arkadaşlarına şöyle seslenmiştir: 
"Arkadaşlar, düşman karargahını mutlaka alacağız. Allah bizimle beraberdir. Yalnız sizden bir isteğim var. Eğer ben şehit olursam cesedimi sakın düşmana bırakmayın." 
Bunun üzerine saldırı başladı. Çeteler Allah Allah sesleriyle ileri atıldılar. Düşman da karşı ateşe başlamıştır. Kadir Çavuş ile Rahmiye hanımın sıktığı kurşunlar hiç boşa gitmiyor, her atışta bir düşmanı yere seriyorlardı. Düşmanın savunması daha da şiddetlenince bizimkilerde duraklama başladı. Bu duruma göre Rahmiye onbaşı, yeniden cesaret vermek için şöyle haykırdı: 
" Ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum da siz erkek olmanıza rağmen yerlerde sürünmekten utanmıyor musunuz Haydi durmayın, Allahını seven,vatanını seven yürüsün". 
Bunun üzerine kıyasıya çarpışma yeniden başladı. Düşman karargahına iyice yaklaşmışlardı. Ne yazık ki bu sırada Rahmiye hanım göğsünden vuruldu ve yere yıkıldı. 
" La ilahe illallah" diyerek ruhunu tanrıya teslim etti. Bunun üzerine iyice köpürüp coşan arkadaşları ise karagahı geri almayı başardılar 


Şehit Rahime Hatun, şimdiki Endüstri Meslek Lisesinin bulunduğu yerdeki mezarlığa gömüldü. Daha sonra Enver'ül- Hamid denen Ulu camii çevresindeki şehitliğe taşınmıştır. Mezartaşında şunlar yazılıdır:


Şehit Rahime Hatun (d. 1890- ölüm-Şehit 5.8. 1920) 
Yarınların sahibi ey gençlik, 
İyi tanı, ebedi sükûnetle bu mezarda yatan.
Hak için, bayrak için canın feda edip
Armağan etti bize bu mukaddes vatanı.

3 yorum:

  1. Sayın blog kullanıcısı sitenizdeki bilgilerle bize çok yardımcı oldunuz Güvenlik kamerası olarak başarılarınızın devamını diler teşekkür ederiz.

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel yazmışsın ellerine sağlık

    YanıtlaSil
  3. ne kadar uzunmuş ama güzel :)

    YanıtlaSil